Bülent Gürçam / |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yazarın Diğer Yazıları |
|
Yalova ile hesaplaşmak |
|
|
Avrupa nerede, biz neredeyiz? |
|
|
Sokak hayvanları ve Yalova |
|
|
Değer bilmek |
|
|
Festival yoksunu Yalova |
|
|
Çınarcık Bir Alaçatı olabilir mi? |
|
|
Türkün en kadim bayramı ‘Nevruz’ başladı |
|
|
EMİTT Fuarı ve Çınarcık |
|
|
Şuşa Beyannamesi Analiz |
|
|
Tekrar Sokak Hayvanları |
|
|
10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü |
|
|
Akraba Evliliği |
|
|
Çınarcık ta, güzel şeyler olmuyor mu? |
|
|
Çınarcık’ta Konut Sorunu |
|
|
Çınarcık’tan, Meral Akşener geçti |
|
|
Yerel Yönetim Yönetemeyince Ne Olur? |
|
|
Siyasi Özürlü Çınarcık |
|
|
Yeniden Çınarcık’a Merhaba |
|
|
Ufak Esnaf |
|
|
Bölgemizin En Büyük Problemi |
|
|
Milli Meseller |
|
|
Nihayet Kaymakamımız Var! |
|
|
Belediyecilik! |
|
|
Halkın Parası ile Reklam Yapmak |
|
|
Umut Allah’a Kaldı Çınarcık! |
|
|
Kendini Doğrultamayan Diaspora! |
|
|
Bayram Gelmiş Neyime! |
|
|
Geçmişi Aramak! |
|
|
Diasporada 19 Yılın Hikayesi |
|
|
Çınarcık’ın, Bitmeyen Çilesi Trafik |
|
|
Bu Fikirler Beni Bağlar |
|
|
Çınarcık ve Koruköy Bunları Hak Ediyor Mu? |
|
|
Kent Konseyi Nedir? |
|
|
Açık itiraf! |
|
|
Geriye Dönüş Olmaz |
|
|
2 Yılın Bilançosu Çınarcık |
|
|
Çınarcık’ı Sen Mi Kurtaracaksın! |
|
|
Çınarcık’ımızı, Yaşam Alanı Seçen Tanınmış Simalar Neden Çınarcık’ta Yaşıyorlar? |
|
|
Çınarcık’ımızın Tanınmış Simaları |
|
|
Çınarcık Köyiçi |
|
|
Bahtsız Çınarcık |
|
|
Çınarcık Bunu Hak Ediyor Mu? |
|
|
Çanakkale Zaferi |
|
|
Şamanizm ve Nevruz Bayramı |
|
|
Çınarcık Koruma ve Sosyal Dayanışma |
|
|
Vatandaşının Değerini Bilmemek |
|
|
Çok mu zor? 2 |
|
|
Çok mu zor? |
|
|
Yaşadığın bölgeye katkı sağlamak |
|
|
Vatandaşa hesap vermek |
|
|
Çınarcık gündemi |
|
|
Yine İYİ’lik kazandı! |
|
|
Doğru olabilmek, dik durabilmek... |
|
|
Doğa harikası yerler arasında Çınarcık, neden yok? |
|
|
Rekabet şart |
|
|
Noel, Saint Nicolas, Santa Klaus veya Aziz |
|
|
Sosyal ağlar ve Çınarcık |
|
|
Kamuoyu oluşturmak |
|
|
Çınarcık Halkının talepleri |
|
|
Çınarcık Halkının talepleri |
|
|
Çınarcık’ta yetkili biri olsaydım! Neleri yapardım? Neleri yapmazdım? |
|
|
Mavi Bayrak Yalova’ya çok uzak! Neden..? |
|
|
Azerbaycan - Ermenistan savaşı sonlandırıldı |
|
|
Hızlı büyüyen Çınarcık |
|
|
Avrupa ve Türkiye |
|
|
Azerbaycan hala bağımsız değil |
|
|
Çınarcık büyüyor |
|
|
Çınarcık’ta sezon bitti! |
|
|
Avrupa ile kıyaslama |
|
|
Belçika’dan Merhaba |
|
|
Nasıl bir Çınarcık istiyorum |
|
|
17 Ağustos 1999’da ne olmuştu? |
|
|
Kısa kısa Çınarcık dertleri |
|
|
Çınarcık gündemi |
|
|
Bir türlü markalaşamayan Çınarcık |
|
|
Kardeş Azerbaycan da, neler oluyor? |
|
|
Her şeye rağmen hayat devam ediyor |
|
|
Muhalefetsiz Çınarcık |
|
|
Çınarcık Esnaf Odası |
|
|
Doğunun Çukurova’sı Iğdır |
|
|
Vizyon şart |
|
|
TEMA Vakfı |
|
|
Çınarcık’ta güzel şeyler! |
|
|
Engellerin gölgesinde 19 Mayıs |
|
|
Yumurta ve sağlığımızda ki yeri |
|
|
Hayatımız normale dönüyor |
|
|
Güney Azerbaycan |
|
|
Bir Türlü Anlaşılmayan Meseller! |
|
|
Vazgeçilmez Sevda Çınarcık ve Asırlık Çınarı |
|
|
Sokak Hayvanları 2 |
|
|
Çınarcık Kısa – Kısa |
|
|
Korona ve Çınarcık |
|
|
Duyarlı Olmak |
|
|
Ne yazayım? |
|
|
BELEDİYE ÇAY SATAR MI? |
|
|
KONUMUZ CHP |
|
|
ÇINARCIK KONUŞUYOR |
|
|
KISA-KISA ÇINARCIK |
|
|
LUNAPARK MI, HAYALET PARK MI? |
|
|
GÜNDEMİMİZ DEPREM |
|
|
Belediyenin görevleri |
|
|
Çınarcık’ta, hiç mi güzel şeyler olmuyor? |
|
|
Bir türlü markalaşamayan Çınarcık |
|
|
Çınarcık’ımızın, Tanıtılması |
|
|
Hanım Elleri |
|
|
Balık yiyemeyeceğiz! |
|
|
Sayın Numan Soyer’e Teklif |
|
|
Marmara’nın İncisi, ya da eski adıyla vazgeçilmeyen |
|
|
Çınarcık |
|
|
Denizlerimizin Değeri 100.Yılımız da Anlaşıldı! |
|
|
Garip ve sahipsiz bir Çınarcık |
|
|
İki Önemli Cumhuriyet |
|
|
Türk Dünyası |
|
|
Çınarcık’ımızda, olmasını istediklerimiz |
|
|
Sezon biter, Sorun bitmez |
|
|
Malazgirt Zaferi’nin 948. Yıl dönümü |
|
|
YALOVA-ÇINARCIK YOLU |
|
|
SEZON YİNE KÖTÜ GEÇTİ! |
|
|
BEN BELEDİYE BAŞKANI OLSAYDIM! |
|
|
DÜNYA BASIN GÜNÜ AZERBAYCAN |
|
|
KONUMUZ YİNE ÇINARCIK |
|
|
İMADEDDİN NESİMİ (NESÎMÎ) |
|
|
YALOVA’DA ÜRETİM SEZONU! |
|
|
ÇINARCIK 2 |
|
|
NE YAPSANIZ, OLMUYOR! |
|
|
ÇINARCIK |
|
|
28 MAYIS 1918 AZERBAYCAN CUMHURİYETİNİN KURULUŞ GÜNÜDÜR |
|
|
14 MAYIS ÇİFTÇİLER GÜNÜ |
|
|
10 MAYISTA NE OLMUŞTU!10 MAYISTA NE OLMUŞTU!10 MAYISTA NE OLMUŞTU! |
|
|
3 MAYIS NEDİR? |
|
|
ALIŞAMADIM, NE YAPSAM, OLMUYOR! |
|
|
24 NİSAN 1915’ TE NE OLMUŞTU? |
|
|
HAYIRLI OLSUN! |
|
|
SEÇİM BİTTİ Mİ BİTMEDİ Mİ? |
|
|
YALOVA YEREL SİYASETİ |
|
|
21 MART TÜRKÜN KADİM BAYRAMI “NEVRUZ” |
|
|
“TURAN’IN” ANLAMI! |
|
|
AVRUPA VE TÜRKİYE |
|
|
27 YIL ÖNCE HOCALIDA NE OLMUŞTU! |
|
|
BRÜKSEL’DEN MERHABA |
|
|
BÖLGEYE GÖRE EĞİTİM MÜMKÜN MÜ? |
|
|
Çınarcık’ta kısır siyaset |
|
|
İran’da yaşayan Türkler! |
|
|
20 Ocak 1990 Azerbaycan’da ne olmuştu? |
|
|
DOĞU TÜRKiSTAN’DA NELER OLUYOR? |
|
|
Sarıkamışı hatırlayalım! |
|
|
Çınarcık’ın değerini bilmek! |
|
|
Çınarcık’ın Problemleri |
|
|
Umut Olmazsa Yaşanmazmış |
|
|
Hemreylik “Azeri Türkçesi’nde birlik, dostluk” |
|
|
Siyaset kızışıyor! |
|
|
Azerbaycan’dan Selamlar |
|
|
Havadan Sudan |
|
|
Sokak Hayvanları |
|
|
|
|
|
|
|
|
Sevgili okurlar, başkalarını bilmem ama benim için Yalova Türkiye’nin en güzel kentlerinden biridir.
Ben Iğdırlıyım, Iğdır malumunuz Doğu’nun en ücra köşelerinden biri ve Türkiye’nin sınır bakımından, üç ülkeye sınırı olan tek vilayetidir. Doğu deyince akla soğuk bir iklim gelir. Kar-kış düşünürsünüz ister istemez. Fakat Iğdır işte bu Doğu’nun en son noktasında bir ovadır. Bu ova da Türkiye’nin en önemli tarım ve meyveciliği yapılır (Hayvancılıkta diğer bir geçim kaynağıdır)
Kaysı, şekerpancarı, pamuk bu yörenin bir zamanlar en öncelikli gelir kaynağıydı, bu nedenle de adına Doğunun Çukurova’sı, denirdi.
Ben işte bu şirin ve önemli kentimizde dünyaya geldim ve ilk-orta-Lise öğrenimimi burada tamamlayıp, daha sonra Çukurova’dan çıkıp, Avrupa’nın Başkenti olan Brüksel’e gittim.
Yani anlatmak istediğim dünyaya gelip, ilk eğitimimi aldığım Iğdır da bir tarım kentiydi, daha sonra yerleştiğim ve hayatımın 42 yılının geçtiği Brüksel (Belçika) Avrupa’nın önemli tarım ve hayvancılık ülkesiydi ve sonraları yerleştiğim ve en az kendi doğma yerim olarak sevdiğim Yalova da bir tarım kenti.
Dolayısı ile böyle bir hayat yaşarsanız, ister istemez sizin de önceliğinizden biri tarım ve hayvancılık olur, ki bende de öyle oldu. Yani anlayacağınız işlerimin yanı sıra, tarım ve hayvancılık benim hep ilgi alanım olmuştur. Başta hobi amaçlı başlayan bu sevgi, daha sonra hayatımın bir parçası oldu ve ben kendimi tamamı ile hayvancılığın içinde buldum.
Hal böyle olunca, Yalova da yaşamanın da buna katkısının büyük olduğuna inanıyorum.
Mesela; Ben İstanbul veya diğer bir mega kentte yaşasaydım, acaba bu hayvancılık merakımı bu kadar ilerletmem mümkün olur muydu?
Hayır, bence olmazdı. Olmazdı, çünkü eğer yaşadığınız bölge buna müsaitse yaparsınız. Ben de de öyle oldu. Yalova bir tarım ve hayvancılık kentiydi, İstanbul a en yakın konumdaydı, doğası ve konumu çok önemliydi, fakat en önemlisi, Mustafa Kemal Atatürk koskoca Türkiye topraklarında Yalova’yı seçmişti. 1920’dan sonra ki dönemlerde birkaç kez geldiği Yalova’yı görmüş, önemini anlamış ve burası artık ‘’Yalova benim kentimdir’’ demişti.
İşte beni Yalova ya, bağlayan sebepler. Araştırdım, inceledim, yazdım, çizdim ve burayı kendime mesken olarak seçtim. Peki hatalımı mıydım? Asla değilim ve halen çok memnunum.
Halen dedim, çünkü maalesef artık Yalova o Atatürk’ün sevdiği Yalova olmaktan yavaş-yavaş çıkarılıyor.
Mustafa Kemal Atatürk’ün, burayı ben sevdim demesinin altında yatan sebeplerden uzaklaştırılıyor.
Yalova içerden bakınca başka, dışardan bakınca başka bir konumda artık.
Daha tam olarak markalaşmadan, esas konumundan ve esas değerlerinden uzaklaştırılıyor.
Hayvancılık bitti, bitiyor. Tarım öldürüldü, seracılık can çekişiyor, turizm ise sizlere ömür.
Deniz, sanki hiç yokmuş gibi ve yörenin tüm güzellikler, beton yığınına çevrilmeye devam ediyor.
Yıllar önceydi, Yalova ya ilk yerleşmeye karar verdiğim yıllar, tahmini 2011 yılı sonrası, Yalova da bir gazete çıkarıyorum, adı ‘’Türk Haber’’ hatırlayan, hatırlar.
Evet bölgeyi sürekli geziyorum (Avcılık ve doğa merakımdan ötürü) Koruköy bölgesi, yani Çınarcık ilgi alanım, çünkü deprem öncesi bir evim var. Çınarcık ta ve ister istemez bu bölgede daha sık bulunmaktaydım.
Koru beldesinin o zamanlarını, daha önceki zamanlarını ve tarihte ki, güzelliğini araştırmışım, takipteyim ama daha yeni de olsa, Koru köy bu güzelliğini kayıp ediyor ve bilinçsiz (veya bilinçli) bir şekilde, taş ve beton yığınına çevriliyor.
Bir yazı dizisi hazırlamıştım, yayınladım, yazı dizisinin manşeti aynen şöyleydi, ‘’Atatürk yaşasaydı tekrar Koruköye, gelir miydi’’ evet, aynen böyle yazmıştım. Çünkü Mustafa Kemal’in bu köye geldiği biliniyordu ve sevdiği de biliniyordu, ama neden geldiği ve neyi sevdiği de hepimiz için malumdu.
Peki o halinden bir şeyler kalmış mıydı Koru köy de? Hayır, maalesef, artık o Atatürk’ün hayran kaldığı Koru Köy değildi...
O günden sonra, Koru köy yerel yönetimiyle birkaç mahkeme konu oldu, çünkü bu yazıyı yazmak her yöresini sevenin haddi olamazdı! Yerel yönetim bana çok usulsüz baskılar yaptı, sırf bu yazıyı yazdım diye, çünkü, sanki bunlar bu yöreyi çok seviyorlarmış ta, ben onlara haksızlık yapmışım.
Tarih önünde anlımız aktır ve her şey ortadadır.
Bu güzelim yöreyi taş ve beton yığınına çevirdiniz, vicdanınız sizi hiç rahat bırakmayacak, sonuna kadar kendinizle hesaplaşacaksınız!
|